Öncelikle gerçek anlamda amaçlarına hizmet eden işlevsel bir Siyaset Akademisinin Ulusal Birlik Partisi için son derece gerekli ve önemli olduğunu vurgulamak isterim.

Herkesin bildiği ve kabul ettiği gibi; UBP ideolojik bir parti değildir. UBP aynen geçmişteki ANAP gibi “Hepsini Yakala Partisi” şeklinde tanımlanan kitle partisidir. “Hepsini Yakala Partisi” tasnifi Alman siyaset bilimci Otto Kirchmeimer tarafından parti tipolojilerine kazandırılmıştır.

Pragmatizmin doruklarında gezen UBP, ANAP’ın aksine dört eğilimi (milliyetçilik, muhafazakarlık, liberalizm ve sosyal demokrasi) birleştirme iddiasını açıkça dillendirmemiştir.

UBP, ANAP ve benzeri partiler gibi siyasette zirvedeyken dibe vurmamak için parti düşünce ve ülke yönetimiyle ilgili politikalarını parti siyasetini yayma misyonu olan başta parti gençliği olmak üzere herkese anlatmalı ve kavratmalıdır. Bu amaç için ise Siyaset Akademisi biçilmiş kaftandır.

Televizyon programcısı olarak bir genel seçim arifesinde UBP’den milletvekili adayı da olmuş bazı parti meclisi üyelerini konuk almıştım. Yönelttiğim sorular içinde özellikle bir tanesine verdikleri yanıtı son derece şaşırtıcı ve düşündürücü bulmuştum.  Bahsi geçen kişiler, Parti Tüzüğünden ve tüzükte UBP’nin ekonomik politikalarının yer almadığından bihaberdiler. Program konukları ayrıca partinin diğer konulardaki politikaları hakkında da yeterince bilgi sahibi olmadıkları ve seçmeni inandırmaktan uzak oldukları ortaya çıkmıştı.

Yukarıda da bahsedildiği gibi; UBP siyasi arenadaki gücünü korumak ve artırmak için politikalarını seçmene anlatmalı ve kavratmalıdır. Bu amaç için ise temel görev başta parti meclis üyeleri olmak üzere gençlik kolları ve diğer parti mensuplarına düşmektedir. Şöyle ki, parti politikalarını anlatmak ve seçmeni inandırmak için öncelikle ilgili parti mensupları bu politikaları bilmeli, kavramalı ve meşru görmelidir. Aksi takdirde ne parti politikalarını anlatmakta ne de seçmeni inandırmakta başarılı olabilirler.

UBP Siyaset Akademisi yoluyla seçmenlerin en hassas olduğu başta ekonomi olmak üzere demokrasi, sosyal devlet, hukuk, eğitim ve Kıbrıs sorunu gibi konularda parti mensuplarına eğitim hizmeti vermesi ve katılımcılar gözünde meşruiyet yaratmak adına sunumlarda ortaya konan argümanlar için neden ve nasıl gibi sorularla felsefik tartışmaya fırsat tanıması hem parti mensuplarının siyaset nosyonu elde etmelerine hem de parti düşüncelerini yaymalarına fevkalade katkı koyacaktır.

Günümüzde yaşanan kriz ve skandallar gibi olumsuz gelişmeler ile Kıbrıs sorunundaki tıkanıklık ve umutsuzluk karşısında; UBP seçmeni de dahil olmak üzere günden güne meşruiyetini yitiren politikaların toplumun fazla sempati duymadığı, istisnalar hariç akademik titre rağmen temel bilimsel ilke olan nesnellikten uzak demokratik tartışma kültürü olmayan kişilerce anlatılmasının UBP’ye konjonktürel bir katkısı olmayacağı gibi katılımcıların müktesebatına da pek fayda sağlamayacaktır.

Sonuç olarak; 6 hafta süren UBP Siyaset Akademisi normatif açıdan (parti ve partilinin menfaatleri) değerlendirildiğinde; yapılan şov haricinde faydalı ve başarılı olduğu izlenimi vermemiştir.