Ülkemizde son zamanlarda hızla artan hırsızlık olayları, vatandaşlarda büyük tedirginliğe neden oluyor.
Ülkenin birçok bölgesinde evlere giren hırsızlar, yükte hafif pahada ağır ne buluyorlarsa alıp gidiyorlar.
Hırsızların kullandığı yöntemler ise, nasıl bir tehdit ile karşı karşıya olunduğunun göstergesi aslında.
Genelde akşamüzeri saatlerini seçen hırsızlar, ya ev sahiplerinin evden ayrılmasını bekliyor, ya da boş olduğunu düşündükleri evlere giriyor.
Tamamen profesyonelce hareket eden hırsızlar, üzerlerinde bıçak da taşıyor.
Ev içerisinde olası bir karşılaşmada, üzerlerinde taşıdıkları bıçağı tereddüt etmeden kullanma eğiliminde olan hırsızlar, büyük korku ve endişeye neden oluyor.
Çete olduklarını düşünülen hırsızlar, güvenlik kameralarının olduğu evlere de rahatça girebiliyor, kaçarken de kamera kayıt cihazını da alıp gidiyor.
Sonuçta kayıt cihazını alacak olmalarından dolayı kameralara yakalanmaları da hiç umurlarında değil yani.
Seçtikleri evlere girmeden önce elektriği kesiyor, kapılar açılmasın diye üzerine anahtar takıyor, ardına barikat kuruyor ve işlerini bitirip tarlalardan kayıplara karışıyor.
Sokaklardaki insan yoğunluğundan da faydalanan hırsızlar, böylelikle izlerini rahatça kaybettirebiliyor.
Tam olarak profesyonelce hareket ediyorlar ve bir türlü yakalanamıyorlar.

******

Dikmen bölgesinde Hasan Zabit isimli vatandaşın da evine giren hırsızların planı ise bu sefer ters gidiyor.
Yaklaşık bir ay önce yaşanan olayda, evdeki hareketlilik uzaktan izleniyor ve ev sahibi Hasan Zabit’in eşi ile evden ayrılmasını bekleyen hırsızlar, hemen organize bir şekilde işe koyuluyor.
Güvenlik kameralarına da yakalanan hırsızların izledikleri yöntem adım adım, açık bir şekilde görülüyor.
Hırsızlar üç kişiden oluşuyor. Komşuların aktif olarak evlerinin bahçelerinde olmasına aldırış etmeyen hırsızlardan biri gözcülük görevini üstleniyor.
Diğer iki hırsız eve girmenin bir yolunu bulduktan sonra, üzerinde bıçak da taşıyan birisi evden kaçış planını hazırlıyor, diğeri ise evi talan etmeye başlıyor. 
Fakat ev sahibi Hasan Zabit’in, evde unuttuğu bir eşyasını almak için, yaklaşık 8 dakika sonra geri gelmesi, hırsızların tüm planını bozsa da kaçış planları tıkır tıkır işliyor.
En büyük delil kamera görüntülerini de alamadan, dışarıdaki gözcünün içeriye düdük çalarak haber vermesinin ardından hırsızlar, kolayca evden çıkıyor ve karanlık tarlalarda izlerini kaybettiriyor.
Hırsızları fark eden ev sahibi peşlerinden koşsa da fayda etmiyor.
Olaydan geriye kalan ise kamera görüntülerine yansıyan o korkutucu anlar.
Mağusa, Yeniboğaziçi, Dikmen ve daha bir çok bölgede hemen hemen aynı yöntemi kullanan hırsızların güvenlik kameralarına yakalandıkları tek olay yeri burası.
Polis, araştırmasını tüm delillerle birlikte ve titizlikle sürdürüyor.
Soruşturmanın güvenliği açısından da bu konuda fazla bir detay vermek istemiyorum.
Ama net olan bir durum var ki, o da polis teşkilatının teçhizat ve personel sorunları da bir an önce iyileştirilmelidir.
Özellikle kent güvenlik sistemlerinin tüm bölgelere ivedi olarak yerleştirilmesi ve suçluların yakalanması hızlandırılmalıdır.
İnsanlar evlerinde huzur ve güven içerisinde yaşayamıyor.
Tedirginlik ve korku had safhada.
Eskiden kapı ve pencereleri açık uyuyan insanlar, şimdi evlerini nasıl güvende tutacaklarının derdinde.
Devletin bu konuda ciddi adımlar atması talep ediliyor.
Dilerim bu hırsızlık çetesi bir an önce çökertilir ve vatandaşlar rahat bir nefes alır, evlerinde huzur içinde yaşarlar.