Ülkemizdeki asgari ücret emek piyasasındaki arz talep dengelerinden dolayı özel sektörün nerede ise tamamını yakından ilgilendirmektedir. Zira özel sektörde çalışanların büyük bir çoğunluğu asgari ücret alırken asgari ücretten fazla maaş alan vasıflı çalışanların (akademisyenler ve hatta profesör, uzman hemşire vb.) dahi önemli bir kısmının sosyal güvenlik yatırımları maalesef asgari ücret üzerinden yapılmaktadır.

Yüksek gelirli refah ülkelerinde asgari ücret yoksulluk sınırının üzerinde olduğu için büyük tartışmalara neden olmamaktadır. Ancak, bu ülkelerde dahi başta enflasyon olmak üzere meşru gerekçesi olmadan artırılan ücretler girdi maliyetlerini artırdığı için üretime, istihdama ve sarmalla sonuçlanacak enflasyona neden olabilir.  Dolaysısıyla, asgari ücretlerde düzenli ayarlamalar (enflasyon kaynaklı vb.) gerekli görünse de olumsuz sonuçlardan kaçınmak için bunların etkisinin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Asgari ücretin yoksulluk sınırının oldukça üzerinde olan ülkelerde dahi alım gücünü korumak için aşağıda açıklanan başta OECD ülkeleri olmak üzere asgari ücretin özellikle enflasyona göre güncellendiği/ayarlandığı anlaşılmaktadır. Durum böyle olmasına rağmen KKTC’de temel ihtiyaçları dahi karşılamadan aciz yoksulluk sınırının altında kalan asgari ücretin enflasyona göre güncellenmesini dahi sarmal yaratacak gerekçesiyle karşı çıkan bazı kesimlerin sergilediği bu tavrın duygusal olmaktan öte ne ekonomik ne vicdani ne de ahlaki olduğu açık ve nettir. Kaldı ki, kurumsal sürdürülebilirliğin ilk iki unsuru ekonomik ve finansal iken üçüncü olmazsa olmaz unsuru sosyal sürdürülebilirliktir. Şöyle ki, çalışanların moral, motivasyon ve memnuniyeti sağlanamazsa kurumda verimli olmaları mümkün olmayacak ve neticede kurumun sürdürülebilirliği olumsuz etkilenecektir. Bu çerçevede, Türkiye’de dahil olmak üzere kurumsal yönetim raporları yayınlanarak insan kaynakları politikası, çalışanların hizmet içi eğitimi, memnuniyeti ve diğer hususlara ilişkin bilgilere yer verilmektedir.

OECD ülkelerinde asgari ücretin enflasyona karşı son yıllardaki sınavını aşağıdaki gibi özetleyebiliriz (https://cepr.org/voxeu/columns/minimum-wages-times-high-inflation):

·         OECD bölgesindeki fiyatlar son birkaç yılda olağanüstü hızlı bir şekilde artarken birçok OECD ülkesinde onlarca yıldır görülmeyen seviyelere ulaştı.

·         Özellikle düşük ücretli çalışanlar, tasarruf veya borçlanma yoluyla yaşam maliyetindeki artışlarla baş etme konusunda daha az imkana sahip olduklarından ve harcamalarının daha büyük bir kısmı enerji ve gıdaya gittiğinden hayatlarını deruhte etmek için önemli riskler ile karşı karşıyadırlar.

·         Aralık 2020 ile Mayıs 2023 arasında neredeyse tüm OECD ülkeleri asgari ücretlerini artırmak için önlemler alarak asgari ücretlerin enflasyona ayak uydurmasını sağladılar. Şöyle ki, OECD ülkeleri genelinde ortalama olarak nominal yasal asgari ücretler Aralık 2020 ile Mayıs 2023 arasındaki dönemde %29 artarken aynı döneme ait fiyatlar %24,6 arttı.

·         Asgari ücretlerin revizyonu hükümetin takdirine bağlı olabilir veya endeksleme durumunda otomatik olarak gerçekleşebilir.

·         Bazı OECD ülkelerinde (özellikle Belçika, Kanada (Nisan 2022'den beri), Fransa, İsrail, Lüksemburg, Hollanda ve Polonya) ulusal düzeyde asgari ücret için bir otomatik endeksleme biçimi bulunmaktadır. Ancak Kanada, İsviçre ve ABD'de olduğu gibi yerel asgari ücretler için otomatik endeksleme de mevcut olabilir. Ayrıca, endeksleme ücretlere veya fiyatlara sabitlenebilir

·         Belçika, Fransa ve Lüksemburg'da olduğu gibi enflasyonun yüksek olduğu yıllarda çoklu artışlar gerçekleşebilir. Çoklu asgari ücret artışı KKTC için halen uygulanmaktadır.

·         Birkaç ülkede, yalnızca sosyal ortakların bir anlaşmaya varamaması durumunda devreye giren otomatik bir endeksleme bulunmaktadır (Kolombiya ve Slovak Cumhuriyeti).

Sonuç olarak; başta OECD ülkeleri olmak üzere asgari ücretli enflasyona karşı korunmakta ve bu maksat için birçok ülkede otomatik endeksleme yoluna gidilmektedir. Asgari ücret için yeni yöntemlerin tartışılmaya başlandığı KKTC’de, konjonktürel olarak farklılık gösterme ihtimali olan siyasi müdahalelerin minimize edilmesi, asgari ücretin belirlenmesindeki arzu edilmeyen gecikmelerin önlenmesi ve taraflar arasında gereksiz polemiklerin yaşanmaması için birçok OECD ülkesinde uygulanan özellikle enflasyon odaklı olmak üzere otomatik endeksleme yöntemine geçilmesi üzerinde ciddi olarak düşünülmelidir.