Geçen haftaki köşe yazımda Devlet Bütçesinin Kalkınma Planı ile olması gereken ilişkisinden bahsetmiştim. Şöyle ki, her yıl devlet bütçesinin sunumunu yapan Maliye Bakanları pembe tablolar içeren popülist söylemler yerine bütçenin plan ve programlarla olan ilişkisini olgularla açıklamalıdırlar. Bu yapılırken ise Bütçe ilkelerine kesinlikle ters düşülmemelidir.
Bilindiği gibi; Bütçe hakkının ilk adımı 1215’te kabul edilen Magna Carta (Büyük Özgürlük Fermanı) ile atılmıştır. Bu adım ile oluşturulan bütçede milli irade söz sahibi olmaya başlamıştır.
Magna Carta’nın temel prensipleri Hukukun Üstünlüğü, Adil Yargılama Hakkı, Özgürlükler ve Haklar ile Vergi Hakkıdır. Vergi Hakkı ile Kralın, halktan vergi toplamak için onay alması ve halkın temsilcilerinin vergi konusunda söz sahibi olması gerektiği vurgulanmıştır. Ne üzücüdür ki, Magna Carta’dan sekiz asır sonra dahi milli iradeden onay alması gereken vergi konusundaki kararların Cumhuriyet Meclisi yerine kararname şeklinde Bakanlar Kurulundan alınması ülkemizde tartışma konusudur.
Modern devlet kapsamında hazırlanan devlet bütçesinin temel ilkeleri şekilde görülmektedir.

Geliniz Maliye Bakanının 2026 KKTC devlet Bütçesi sunumunu dikkat çekici bazı yönleriyle yukarıdaki kriterler çerçevesinde değerlendirelim.
Ø Bütçe gelir ve giderleri ile ilgili detayları paylaşan Bakan Berova, “2025 yıl sonu harcama tahminine göre 3 milyar 200 milyona ulaşması beklenen ek mesai ödemelerinin kamu maliyesi yönünden sürdürülebilirliği olmayıp; verimlilik, adalet, istihdam açısından sorgulanmak zorunda olup hükümetimizin bu konuda tedbir alması öncelikli hedefleri arasındadır” dedi. Değerlendirme: Sayın Bakan geçmiş bakanlar gibi yakınmak yerine tasarruf ve mali disiplin ilkeleri çerçevesinde yeni istihdam ve vardiya usulü gibi yöntemler ile 2026 bütçesinde ek mesai giderlerini azaltması gerekiyordu.
Ø Maliye Bakanı Berova 2026 bütçesinin kamu kaynaklarının etkin kullanımını merkeze koyan, vergi adaletini artırmayı hedefleyen ve kamu hizmetlerinin kalitesini yükseltmeyi öncelik yapan bir yaklaşımı ortaya koyduğunu iddia etti.
Değerlendirme: Vergi adaletinden bahsedebilmek için devlet bütçesinde dolaysız vergiler oranının artması ve kayıt dışı ekonominin azaltılmasının devlet bütçesine yansıtılması gerekmektedir. Ancak böylesi bir yapı 2026 devlet bütçesinde gözlenmemektedir. Ayrıca, devlet bütçesi verileriyle örtüşmeyen diğer bir gerçek sosyal adaletin genişletilmesini ve adil gelir dağılımını sağlayacak olan fakir fukaraya olan reel desteğin artması, dar gelirlinin alım gücünün artırılması veya gelir transferi gibi olgular 2026 devlet bütçesi kaynakları arasında yer almamaktadır. Üstüne üstlük, kamu çalışanları ve emekliler için bütçede ayrılan kaynak değil onların refahını artırmaya alım güçlerini korumaya dahi yeterli değildir.
Ø Maliye Bakanı Berova hedefimiz; ekonomik istikrarı koruyan, toplumsal dayanışmayı güçlendiren, fırsat eşitliğini artıran ve her bir vatandaşımızın geleceğe umutla bakmasını sağlayan bir yönetim anlayışını sürdürmektir ifadesini kullandı.
Değerlendirme: Para arzı gibi ekonomik istikrarı sağlayıcı enstrümanlar KKTC otoritesinin kontrolünde olmamakla beraber devamlı artan kamu borçları fonların maliyetini artırma ve reel sektörü dışlama etkisiyle istikrarı tedricen daha da bozucu oranla tehdit etmektedir.
Sonuç olarak; 2026 KKTC Devlet bütçesinin sunumunu yapan Maliye Bakanı verilerle örtüşmeyen pembe tablolar çizerken adeta ürün niteliklerini yansıtmayan söylemleri ile samimiyetsiz ve işgüzar seyyar tencere pazarlamacısını andırmaktadır.
