Lefke’de kronik bir sorun  haline gelmiş olan CMC (Cyprus Mines Corporation) maden ocağının Lefke halkında yarattığı endişe gün geçtikçe büyümeye devam ediyor. CMC madeninde geçmiş dönemlerde sülfürik asit gibi kimyasal maddelerin kullanılmış olmasından dolayı her yağmurun ardından yeşil, turuncu ve beyaz su birikintilerinin oluşmasına neden oluyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre kanser en sık ölümle sonuçlanan hastalık olarak yerini korurken, Lefke halkı da bölgedeki kanser hastalıklarını kanserojen maddelerin bulunduğu CMC madenine bağlıyor. bagimsiz.com’a konuşan bölgedeki vatandaşlar, 40 yıl önce faaliyetlerini sürdüren CMC’nin halen zehir saçmaya devam ettiğini belirterek, yetkililerin bu soruna artık kalıcı bir çözüm bulmasını beklediklerini vurguladı. Vatandaşlar, bölgede çok sayıda kişinin kanser hastalığına yakalandığına işaret ederek, bunun CMC’deki kimyasal maddelerden kaynaklandığı düşüncesinde olduklarına dikkat çekti. CMC tehlikesi nasıl gelişti? CMC maden ocağı İngiliz Dönemi’nde Amerika işletmesi olarak kurulurken, 1912 yılında maden arama çalışmaları başladı. Maden ocaklarından elde edilen bakır 1913’ten itibaren  ihraç edilirken, maden makineleri ise Amerika’dan getirildi. CMC maden ocağındaki iş gücünün ise Kıbrıs Türk ve Rum kesiminden sağlandığı bilinirken, şirket atıklarını bırakarak ülkeden ayrıldı. Madendeki çevre felaketi 40 yıldır varlığını korurken, bölge halkının tehdit etmeye devam ediyor. Haber// Güren TİLKİ